“Vronskiy'de güzel olmayan bir şey arıyor ve hiçbir şey bulamıyordu. Onun karşısında kendisinin bir hiç olduğunu Vronskiy'e göstermeye cesaret edemiyordu. Vronskiy bunu bilirse onu sevmekten vazgeçebilirmiş gibi geliyordu; böyle düşünecek bir nedeni olmadığı halde şimdi hiçbir şeyden onun sevgisini kaybetmek kadar korkmuyordu. Ancak kendisine karşı davranışı için ona minnet duymaktan ve ne kadar değer verdiğini göstermekten kendini alamıyordu. Anna'ya göre, önemli rol oynayabileceği bir devlet görevi için belli bir yeteneğe sahip olan Vronskiy, yükselme isteğinden asla en küçük bir pişmanlık göstermeksizin onun için vazgeçmişti. Anna'ya karşı eskisinden daha fazla sevgi ve saygı doluydu, ona durumundan hiçbir zaman rahatsızlık hissettirmeme düşüncesi bir an bile aklından çıkmıyordu. Son derece erkek tabiatlı olan Vronskiy Anna'ya hiç karşı çıkmadığı gibi, kendi iradesi yokmuş gibi davranıyor ve Anna'nın isteklerini daha o söylemeden tahmin etmeye çalışıyormuş gibi görünüyordu. Vronskiy'in bütün dikkatini ona çevirmesi, onu içine hapsettiği bu ilgi ortamı zaman zaman Anna'yı rahatsız etse de, bunları takdir etmekten kendini alamıyordu.”