“Bana bunların imkansız olduğunu, bu derece kötü, bu derece aptal olamayacağımı söyleyecekler, biliyorum; hatta Liza'yı sevmememin, hiç olmazsa aşkını takdir etmememin mümkün olmadığını da ilave edeceklerdir muhtemelen. Halbuki neden imkansız olsun? İlkin sevmek elimden gelmezdi, çünkü bence sevmek, manevi üstünlük kurmak, zorbalık etmek anlamına gelir. Ömrüm boyunca başka türlü düşünmedim; hatta şimdi bile bazen sevginin sevdiğimizin bize gönül rızasıyla bağışladığı, kendine zorbalık etme hakkından ibaret olduğunu düşünüyorum. Yeraltı hayallerimde bile aşkı nefretle başlayan ve manevi zaferimle biten bir mücadeleden başka şekilde kuramıyordum, ama dize getirdiğim varlığı ne yapacağımı hiç bilemedim. Kadını canlandıran, onu uçurumun dibine kadar yuvarlanmaktan koruyarak yeniden doğmasını sağlayan biricik kuvvetin aşk olduğunu biliyorum, ama manevi varlığım o derece bozulmuştu ve "canlı hayattan" o kadar uzaklaşmıştım ki, demin bana "dokunaklı sözler" dinlemeye geldiğini sanıp kızı rezil etmeye kalkmamın da, dokunaklı sözler dinlemeye değil, bana olan sevgisi yüzünden geldiğini anlayamamamın da garipsenecek yanı yok bence.”
Be the first to react on this!
Fyodor Mikhaylovich Dostoyevsky was a Russian writer, essayist and philosopher, perhaps most recognized today for his novels Crime and Punishment and The Brothers Karamazov.
Dostoyevsky's literary output explores human psychology in the troubled political, social and spiritual context of 19th-century Russian society. Considered by many as a founder or precursor of 20th-century existentialism, his Notes from Underground (1864), written in the embittered voice of the anonymous "underground man", was called by Walter Kaufmann the "best overture for existentialism ever written."
His tombstone reads "Verily, Verily, I say unto you, Except a corn of wheat fall into the ground and die, it abideth alone: but if it die, it bringeth forth much fruit." from John 12:24, which is also the epigraph of his final novel, The Brothers Karamazov.